18 Mart 2014 Salı

Laszlo Moholy Nagy & Bauhaus


Laszlo Moholy Nagy


Macar asıllı ABD’li ressam ve heykel­ci. Yapımcılık’ı (Konstrüktivizm) çe­şitli sanat dallarına uygulaması ile tanınmıştır.

20 Temmuz 1895′de Macaristan’da, Bacsbarsod’ da doğdu, 24 Kasım 1946′da Chicago’da öldü. Buda­peşte Üniversitesinde hukuk öğrenimi yaptı. 1914′de I.Dünya Savaşı’na katıldı. Savaştan sonra döndüğü Budapeşte’de, öncü bir grup olan MA’nın (Bugün) kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1919′da Viyana’ya gitti. Maleviç, Lizitski ve N.Gabo gibi öncü Rus sanatçılarının etkisinde kaldı. 1921′de Berlin’de yapış­tırma resim (kolaj) ve fotomontaj üstüne çalıştı. 1923-1928 arasında önce Weimar’da sonra Dessau’da Gropius’un yönetimindeki Bauhaus mimarlık ve tasa­rım okulunda öğretmenlik etti. Tiyatro, endüstri tasarımı, fotoğrafçılık, resim ve heykel gibi çok çeşitli dallarda etkin oldu.

1928′de Gropius ile birlikte Bauhaus’tan ayrıldı, yine Berlin’e giderek bir süre deneysel film ve sahne tasarımı üstüne çalıştı. 1929′da Bauhaus ders notlarını Von Material zu Architectur (“Malzemeden Mimarlığa”) adlı kitabında topladı. 

1934′de Amsterdam’a, 1935′de de Londra’ya gitti. 1937′de ABD’de Chicago’ya yerleşti ve orada kuru­lan Yeni Bauhaus’un yöneticiliğini üstlendi. Macar asıllı ressam Gyorgy Kepes’le (1906) birlikte Institute of Design’i (Tasarım Enstitüsü) kurdu.
Moholy-Nagy çok yönlü kişiliğiyle Yapımcılık’ın en deneyci sanatçılarından biri olmuştur. Özellikle ışığın, hareketin, fotoğrafın, filmin ve plastik gereçle­rin sanatsal kullanımlarına öncülük etmiştir.
  • Eserleri (başlıca): Resim-Heykel: Konstrüksiyon, 1922-1923; Q IV, 1923; Işık-Uzay Modülatörü, 1923- 1930, Busch-Reisinger Müzesi, Cambridge Massachu- settsABD; A 11, 1924, Guggenheim Müzesi, New York; Uzay Modülatörü, 1942,Guggenheim Müzesi, New York. Kitap: Von Material zu Architectur, 1929, (“Malzemeden Mimarlığa”); The New Vision and Abstract of an Artist, 1946, (“Yeni Görüş ve Sanatçının; Özü”); Vision in Motion, (ö.s.), 1947.
1923-1928 yıllarında Bauhaus'ta çalışmış olan Laszlo Moholy - Nagy, Bauhaus'un temel yaratıcı ilkeleri doğrultusunda bir "tümel tiyatro" kurmaya çalışmış; bunun için de konstrüktivizmi temel sanatsal yaratıcı anlayış olarak almıştır. 

"Konstrüktivizm, görmenin sosyalizmi"dir diyen Lazslo Moholy-Nagy, dadacılık ile konstrüktivizmin bir bireşimini yapmaya, kökten bir konstrüktivizm uygulamaya yönelmiş; çağın teknolojik devrimlerine karşılık verecek, yaratım ilkelerini bulgulama çabası doğrultusunda, renk ve biçimin devingenliğini, ışık-oyun-makine'nin bireşimini kurmaya çalışmış, sahnenin bireşimsel üçboyutlu görsel devingenliğini tiyatro deneyiminin temel ilkesi olarak ortaya koymuştur.

Bauhaus

Bauhaus; 20. yüzyılda mimari, tasarım, sanat alanlarında yeni akımlar yaratmış bir okuldur. Kurulduğu zaman dünyanın en seçkin ve çağdaşmimarlarını ve sanatçılarını biraraya getirerek, yalnızca bir eğitim kurumu yaratmamış, aynı zamanda bir üretim merkezi ve tüm bunların konuşulup tartışıldığı bir yer haline gelmiştir.


İki şehirde eğitime devam edilir: Berlin ve Münih


Bauhaus mimaride olduğu kadar endüstriyel tasarım ve şehir planlama gibi konularda yenilikler getirmiş, yeni bir mimari akım yaratarak, sanatın tüm dallarını etkilemiştir.
Bauhaus'un kuruluşundaki ilk hedef kombine bir mimarlık okulu, zanaat okulu ve güzel sanatlar akademisi yaratmaktı. Savaş sonrası Gropius'a göre yeni bir mimari stil başlamalıydı. Daha fonksiyonel, ucuz ve kalıcı ürünlerin üretildiği bir stil. Böylece Gropius sanat ve zanaatı birleştirerek, fonksiyonel ve sanatsal ürünler yaratmak istiyordu.



Bauhaus'a göre mimarlık, ressamlık, heykeltraşlık ve zanaatkarlık içiçe olmalıydı. Walter Gropius; sanatçıyı, zanaatkarın yücesi olarak görürdü.
Bauhaus'un en temelinde sanatsal ve uygulamalı öğretim yatıyordu. Her öğrenci kendi seçtiği çalışma atölyesine katılıp bitirdikten sonra, mecburi hazırlık kursunu tamamlamak zorundaydı. Böylelikle temel zanaat bilgisi, tasarım parametreleri ve uygulama bir araya getirilmişti.



Makina Bauhausçular tarafından pozitif bir eleman olarak değerlendiriliyordu. Bu sebeple endüstri ürünleri tasarımına da önem veriyorlardı.
Temel tasarım dersi fikri ilk burada oluşmuş ve günümüzde dünyadaki çoğu mimarlık okullarınca benimsenmiştir.
Bauhausta nesnel yaklaşım benimsenmişti. Okula gelen öğrencilerin öğretmenlerini, birini ya da bir stili taklit etmeleri yerine kendi yollarını bulmaya teşvik ediyorlardı.


Bauhaus bildirisine göre tüm sanatların birleştiği en yüksek nokta binalardı. Bauhausun Weimar'daki ilk yıllarında dersler Walter Gropius'un ortağı Adolf Meyer tarafından kısa dersler olarak veriliyordu. Bauhaus'un çalışma atölyeleri ise Gropius'un kendi mimarlık ofisinde gerçekleşmekteydi.

 Burada yeni bir mimarlık stili yaratılmakla kalınmamış yeni yaşama biçimleride geliştirilmişti. 1927'de Walter Gropius, Hannes Meyer'a mimarlık bölümünün başına geçmesini teklif etti. Hennes Meyer içinde tasarım, yapı, planlama, şehir tasarımı ve teknik ressamlığın bulunduğu bir eğitim sistemi oluşturdu.


1930'dan 1933'e kadar Ludwig Mies Van der Rohe başkanlığa geldi. Mies Van der Rohe'ye göre bir öğrencinin Bauhaus'a girebilmesi için bir takım dersleri almış ve belirli bir yetkinliğe ulaşmış olması gerekiyordu. Böylelikle Bauhaus'u doktora eğitimi veren bir okul haline getirdi.

Bauhaus'taki ilk öğretmenler sanatçılardı. Modern resimle ilgili sonsuz sayıda fikir üretildi. Wassily Kandinsky, Paul Klee ve diğer Bauhaus sanatçıları resimlerin geleneksel kavramlarından uzaklaşarak, soyutlamaya ve sanatsal tasarımın teorilerini ve yasalarını analiz etmeye yöneldiler.

Yağızalp AKARSU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder